4 Mart 2008 Salı

Gastritin kansere dönüşme riski var

Yemekten sonra başlayan dolgunluk hissi, şişkinlik, yanma, ağza acı su gelmesi çoğumuzun zaman zaman yaşadığı sorunlardan. Yediğimiz besinler ve gündelik stresimizle artan bu rahatsızlıkların önemsenmesi gerekiyor. Özellikle yapılan tedaviye yanıt vermeyen, düzelmeyen vakalarda hastalık ciddi olabilir. Araştırmalar her iki kişiden birinin hayatının bir döneminde mide rahatsızlıklarından şikâyetçi olduğunu gösteriyor. Son yıllarda mide hastalıklarında artış olması ise dile getirilen bir diğer çarpıcı nokta. Bunda insanların beslenme alışkanlıkları kadar, sigara ve alkol tüketiminin de etkisi var. Kanser ise mideyi hedef alan en yaygın ikinci kanser türü. Peki kimler kanser riski altında? Ülser, gastrit, reflü ve dispepsi gibi mide hastalığı olanlar nelere dikkat etmeli? Mide hastaları için en uygun beslenme tipi nedir ve hangi besinlerden uzak durulmalı? Bu yazı dizisinde tüm bu soruların yanıtlarının yanı sıra mide hastalıklarının belirtilerini, tanı yöntemlerini, tedavilerini ve uzman önerilerini bulacaksınız.

Dilinizde 'beyaz pas', midenizde şişkinlik ve ağrı mı hissediyorsunuz? Üstelik buna yorgunluk mu eşlik ediyor? Yoksa geceleri birdenbire feci bir mide ağrısıyla kalkıyor, ancak bir şeyler atıştırdıktan sonra ağrınız geçiyor mu? Eğer bu sorulara yanıtınız evet ise sorununuz gastrit olabilir. Tedavisi yapılmayan gastritin kansere dönüşme riski bulunduğunu anlatan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroentroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Gastroentroloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurdan Tözün, alkol, sigara ve beslenmenin yanı sıra bazı ilaçların ve helikobakter pilori adlı mikrobun da gastrite yol açabileceğini söylüyor. Tözün, gastritle ilgili sorularımızı yanıtladı.

Gastrit nedir? Nasıl bir hastalıktır?
Midede ekşime, bulantı, kusma, şişkinlik, hazımsızlık, yanma ve ağrı hissi şikâyetleriyle ortaya çıkan, mide iltihabı ile eşanlamlı kullanılan bir terimdir. Gastrit, midenin en iç tabakasında yiyeceklerle temas eden kısmının, yani midenin iç zarının (mukozasının) iltihabi bir reaksiyonudur. Latincede 'gaster' mide anlamına gelir. Gastrit ise midenin iltihabı demektir. Başka bir deyişle ise herhangi bir hasara karşı mide mukozasının yanıtıdır denebilir. Normalde mide hücreleri besinlerin sindirilmesi için asit üretir. Bu., sindirimin doğal yapısında olan bir şeydir. Bu asitin mideye zarar vermemesi için, mide mukozası kendini çeşitli savunma mekanizmalarıyla korur. Bazı nedenlerden dolayı mide mukozasının asitli ortama karşı direnci kırıldığında mukoza hasarı meydana gelir.

Gastrit hangi hallerde ortaya çıkar?
Çok çeşitli nedenler sonucu ortaya çıkan gastritte, beslenme alışkanlıkları da dahil olmak üzere alkol, sigara, çeşitli ilaçlar vb. etkili olabilir. Ancak 'helikobakter pilori' adı verilen bakteri sonucu da gastrit meydana gelebilir. Alkol ve kötü beslenme alışkanlıkları direkt olarak mide mukozasını tahriş ederek gastrite neden olabilir. Stres ve nikotin de, mide siniri olan 'Nervus Vagus'un uyarılması sonucu fazla asit salgılanmasıyla gastrite yol açabilir.

Kadın ve erkekte görülme sıklığı ne?
Gastrit çok sık rastlanılan bir hastalık, ancak kadın ve erkek diye bir ayrım yok. Her iki cinste de eşit derecede görülüyor.

Gastrit belirtileri nelerdir?
Gastrit hastalarında, mide bölgesinde ağrı, şişkinlik, gaz, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Ayrıca açlık hissi ve sık yeme isteği, gece aç karnına uyandıran ve bir şeyler yenince veya antiasit denen çiğneme haplarıyla geçen ağrı gibi şikâyetler olabilir. Aç kalmanın sonuçları gastritin türüne göre değişir. Bazılarında aç karına şikâyetler daha yoğunken, diğer türlerinde ise yemek sonrası özellikle şişkinlik, gerginlik, gaz ve geğirti gibi yakınmalardan hasta mustariptir.

Gastrit hastalarında mide kanserine yakalanma riski var mı?
Gastrit, tedavisiz bırakıldığında ülser oluşumu ve mide kanserine doğru bir gidişe yol açabilir. Bu nedenle gastriti olanlar hastalıklarını ihmal etmememeli ve mutlaka tedavilerini yaptırmalı.

'Helikobakter'in özelliği nedir?
Bu mikrop, midenin iç tabakası yani mukozası üzerine yerleşerek bir enfeksiyon oluşturur. Yaklaşık olarak 100 kişiden 80'inde bu bakteri vardır. Yurtdışında bu oran özellikle Avrupa'da yüzde 50'ler civarındadır. Mide derisinde şişme, kızarıklık ve hücrelerde harabiyete neden olur. Gastriti eğer süregenliğine göre yani akut ve kronik diye değil de, nedenlerine göre sınıflayacak olursak şunları söyleyebiliriz. Birincisi ilaçlar, kimyasal maddeler, alkol, radyasyon gibi sebeplere bağlı oluşanlar. İkincisi mikrobik nedene bağlı gastrit (helikobakter pilori gastriti), üçüncüsü esi otoimmün gastrit (Tip A gastrit) olarak ayrılabilir. Otoimmün gastrit bağışıklık, sistemimizin kendi dokularımıza karşı antikor üretmesi ve dokuların tahrip olması sonucu oluşur. Bu hasta grubuna çok seyrek rastlanır. Ayrıca doktora çok geç başvururlar. Büyük cerrahi girişimler, travmatik hasar, yanıklar ve enfeksiyonlar sonucu oluşan ciddi stres de gastrit, ülser ya da mide kanamasına yol açabilir.
Hastalığın nedeni bulaşıcı bir mikrop

Gastritin türleri var mı?
Gastritler nedenlerine göre akut, kronik ve spesifik gastritler olarak üç gruba ayrılır. Başka sınıflandırmalar da endoskopik ve histolojik inceleme sonucuna göre daha ayrıntılı olarak yapılabilir. Kesin olarak gastrit teşhisi konulabilmesi için, mideden alınan doku parçalarının (biyopsi) patolog tarafından incelenmesi ve bu bölgede iltihap hücrelerinin bulunması gerekir. Gastritler aslında üst sindirim sisteminin en sık görülen hastalıklarındandır. Yine de her midesi ağrıyana ve endoskopi yapılan her hastaya 'gastrit' teşhisi konması birtakım yanlışlıklar içerir.

Akut gastrit kısa zamanda gelişir. Genellikle alkol, safranın geri kaçması, romatizma veya ağrı kesici ilaçlar, geniş vücut yanığı ve travma sonrası ya da helikobakter pilori isimli bakteriye bağlı oluşabilir. Sıkça kullanılan aspirin, naproksen, diklofenak, ibuprofen, gibi ilaçlar, ağrı kesici ve romatizma ilaçları akut gastritin en sık nedenlerinden. Kronik gastrit ise uzun sürelidir. Bu durum akut gastrit yapan nedenlerin uzun süreyle varlığı veya otoimmun olarak adlandırılan, vücudun kendi mide hücrelerine karşı yanıt oluşturması sonucunda meydana gelebilir. Kronik gastritte helikobakter pilori bakterisinin rolü vardır. İnsandan insana bulaşan bu mikrop vücuda girdiğinde özellikle mideye yerleşir.

Gastrit ve tedavisi

Mide, yutulan gıdaların geçici bir süre depolanarak küçük parçalara ayrıştırılıp sindirildiği j harfi şeklinde ve keseye benzer bir organımızdır Alınan gıdalar kimus adı verilen ayran veya sulu boza kıvamında bir sıvı haline dönüştükten sonra porsiyonlar halinde ince barsağa geçirilir. Midenin iç yüzü mukoza olarak adlandırılan ve kabaca 3 ayrı katman oluşturan hücre dizilerinden meydana gelmiş bir tabaka ile kaplanmıştır. Mide mukozasında değişik hücre çeşitleri bulunur. Bu hücreler hidroklorik asit, sindirim enzimleri (pepsin) ve değişik hormonlar salgılarlar.


GASTRİT NEDİR ?Gastrit mide mukozasının bir çeşit inflamasyonudur (Yangı). Bu değişik etkenlerin yaptığı uyarı sonrasında beyaz kan hücrelerinin mukozada birikmesi anlamına gelir. Gastrit akut veya kronik olabilir.


GASTRİTİN SEBEPLERİ NELERDİR?
Helicobacter pylori (HP) : Kronik gastritin en sık görülen nedenidir. HP ağız yoluyla alınarak midede yerleşen ve burada gastrit olarak adlandırdığımız bir iltihap oluşturan, spiral şeklinde bir bakteridir. Mide mukozasını örten mukus tabakasının altında yerleşerek mide asidinden ve diğer etkenlerden korunarak yaşamını sürdürür. HP hem salgıladığı toksinlerle ve hem de vücudun bakteriye karşı oluşturduğu immun yanıt (vücudun bağışıklık sisteminin bakteriye karşı oluşturduğu yanıt) sonrasında ortaya çıkan bazı maddelerle mukus tabakasını zayıflatarak mide mukozasını asit ve diğer saldırgan faktörlere duyarlı hale getirir. Gelişmekte olan ülkelerde genellikle çocukluk çağında alındığından tedavi edilmediğinde mide mukozasında hayat boyu süren bir kronik iltihaba sebep olur.Yaşlı popülasyonda daha fazla olmak üzere toplumumuzun yaklaşık %80 inin bu bakteri ile enfekte olduğu gösterilmiştir. HP enfeksiyonu ülser oluşumunda önde gelen faktörlerden biri olarak kabul edilmekle birlikte bu bakteri ile enfekte olan insanların hepsinde ülser oluşmaması ve son yıllarda giderek artan oranlarda HP negatif ülserlerin saptanması ülser oluşumunda HP yanında başka faktörlerin de etkili olduğunu düşündürmektedir.

Günümüzde HP enfeksiyonun neden olduğu kabul edilen hastalıklar şekilde görülmektedir. HP Dünya Sağlı Örgütünce (WHO) 1.derece kanserojen faktörler arasında kabul edilmiştir. Bakterinin midede varlığı endoskopik biyopsi, üre-nefes testi ve kan ve dışkıda antikor ve antijen aranması gibi testlerle gösterilebilir. Midede HP varlığı saptanan hastalarda bazı özel ilaç rejimleri kullanılarak bakteri mideden temizlenir. Bu tedavinin etkinliği %80-85 civarındadır.


Aspirin ve antiromatizmal ilaçlar :
Bu tür ilaçlar mide mukozasındaki koruyucu mekanizmaların zayıflamasına yol açmak suretiyle mukozanın asit ve diğer saldırgan faktörlere karşı hassasiyetini artırırak gastrit oluştururlar. Oluşan gastrit hiçbir belirti vermeden sezsiz geçirilebileceği gibi kronik formda ve ülser / kanama gibi komplikasyonların oluşumu ile birlikte de seyredebilir.


Otoimmun gastrit :
Vücudun bağışıklık sistemi (immun sistem) bazı durumlarda yanlışlıkla kendi doku ve organlarına karşı aktif hale gelebilir ve bu doku ve organları hasarlayıcı maddeler ve hücreler oluşturabilir (Otoimmunite ve otoimmun hastalıklar). Hipotiroidi (Hashimato tiroiditi), Sjögren sendromu, romatoid artrit, lupus, tipI diabet bu gurup hastalıklar arasında sayılabilir. Mide mukozasındaki bazı hücreler de immun sistemin hedefleri arasında olabilir ve bu durum kronik gastrit ve mide mukozasında asit salgılayan hücrelerin kaybı ile giden bir hastalığın ortaya çıkmasına sebep olur. Bu hastalarda mide asidinin azalması yanında vücutta demir ve B12 vitamini eksikliğine bağlı kansızlık da görülür ve bu durum otoimmun gastrit ve pernisiyöz anemi olarak adlandırılır. Bu tür midelerde yaşamın ilerleyen dönemlerinde mide kanseri oluşma olasılığı normal kişilere göre artmıştır.


Alkol :
Alkol ve diğer kimyasal maddeler mide mukozasında hasarlanma oluşturabilirler. Normal dozda kullanıldığında ve aç karına içilmediği alkolün mide mukozasında belirgin bir gastrit oluşturması beklenmez. Hipertrofik gastritis :Midenin iç yüzünü kaplayan mukozal kıvrımların inflamasyon nedeniyle kabalaşması ve genişlemesi sonrasında ortaya çıkan gastrit hipertrofik gastrit olarak adlandırılır. Bu tür gastritin bir türü Menetrier hastalığı olarak bilinir. Mide mukozasından aşırı protein kaybı sonucunda kanda protein seviyesi düşer ve ödem oluşur.

GASTRİT NE GİBİ BELİRTİLER OLUŞTURUR?
Gastritin belirtileri akut veya kronik oluşuna göre değişir. Akut gastritte karnın üst kısmında ağrı, gaz, geğirme, yanma, ekşime,bulantı ve kusma gibi bulgular görülürken kronik gastritte ağrı daha az belirgin olup yemek sonrasında şişkinlik ve dolgunluk hissi, erken doyma, bulantı hissi, geğirme, iştahsızlık ve ağızda kötü tat gibi dispeptik yakınmalar daha sık görülür. Kronik gastritte ağrı belirginleştiğinde gastrit zemininde ülser veya başka hastalıkların gelişmiş olabileceği düşünülür. Aspirin ve antiromatizmal ilaçların kullanımı sonrasında oluşan akut gastritte gizli veya aşikar kanama oluşabilir.

GASTRİT NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Hastadan ayrıntılı bir hikaye alınması ve dikkatli bir beden muayanesi sonrasında, gastritten şüphelenildiğinde doktorunuz size şikayetlerinizi hafifletecek bir tedavi düzenleyebilir. Bununla birlikte gastritin kesin teşhisi için endoskopi (gastroskopi) yapılarak mukozanın görülmesi ve mutlaka patolojik inceleme için doku örneği alınması gerekir (biyopsi). Gastrit düşündüren şikayetlerle başvuran her hastada endoskopi yapılması gerekli değildir. Özellikle 40 yaş altındaki hastalarda, endoskopi yapılmasını gerektirecek başka bir sebep yoksa, kan veya dışkı örneği kullanılarak yapılan testlerle HP enfeksiyonun varlığı araştırılabilir.


GASTRİTİN KOMPLİKASYONLARI NELERDİR?
HP nin sebep olduğu kronik gastrit zemininde sık olmasada mide ve oniki parmak barsağı ülseri, lenfoma ve mide kanseri gibi ciddi koplikasyonlar gelişebilir. HP gastritinin sebep olduğu lenfoma erken dönemde MALT lenfoması (MALT = Mucosa associated lenfoid tissue) olarak adlandırılır ve hastalığın erken döneminde bakterinin temizlenmesi ile tam iyileşme sağlanabilir. Aspirin ve antiromatizmal ilaçlaların sebep olduğu gastrit bazen ciddi olabilen kanamarla birlikte olabilirler.


GASTRİT NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Gastritin tedavisi sebebe göre yapılır. Çoğu zaman mide asidinin azaltılması şikayetlerin hafiflemesini sağlar. HP pozitif bulunan olgularda bakterinin temizlenmesine yönelik en az iki antibiyotik içeren 1 veya iki haftalık tedavi kürleri uygulanır. Aspirin ve antiromatizmal ilaçlar kullanan hastalarda bu ilaçların kesilmesi ve / veya kullanım gerekliliğinin gözden geçirilmesi uygun olur. Daha özel gastrit tiplerinde ve komplikasyon gelişen vakalarda sebebe ve ortaya çıkan komplikasyonlara yönelik tedavi yöntemleri uygulanır.

edebiyat sanat

Gastrit

gastrit
Mide iltihabı.


gastrit
Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir. Hazırlayıcı nedenler : Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır. Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir. Belirtileri : Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar. Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir.

Gastrit

Gastrit mide mukozasının bir çeşit inflamasyonudur (Yangı). Bu değişik etkenlerin yaptığı uyarı sonrasında beyaz kan hücrelerinin mukozada birikmesi anlamına gelir. Gastrit akut veya kronik olabilir.


GASTRİTİN SEBEPLERİ

Helicobacter pylori (HP) :
Kronik gastritin en sık görülen nedenidir. HP ağız yoluyla alınarak midede yerleşen ve burada gastrit olarak adlandırdığımız bir iltihap oluşturan, spiral şeklinde bir bakteridir. Mide mukozasını örten mukus tabakasının altında yerleşerek mide asidinden ve diğer etkenlerden korunarak yaşamını sürdürür. HP hem salgıladığı toksinlerle ve hem de vücudun bakteriye karşı oluşturduğu immun yanıt (vücudun bağışıklık sisteminin bakteriye karşı oluşturduğu yanıt) sonrasında ortaya çıkan bazı maddelerle mukus tabakasını zayıflatarak mide mukozasını asit ve diğer saldırgan faktörlere duyarlı hale getirir. Gelişmekte olan ülkelerde genellikle çocukluk çağında alındığından tedavi edilmediğinde mide mukozasında hayat boyu süren bir kronik iltihaba sebep olur.Yaşlı popülasyonda daha fazla olmak üzere toplumumuzun yaklaşık %80 inin bu bakteri ile enfekte olduğu gösterilmiştir. HP enfeksiyonu ülser oluşumunda önde gelen faktörlerden biri olarak kabul edilmekle birlikte bu bakteri ile enfekte olan insanların hepsinde ülser oluşmaması ve son yıllarda giderek artan oranlarda HP negatif ülserlerin saptanması ülser oluşumunda HP yanında başka faktörlerin de etkili olduğunu düşündürmektedir.


Günümüzde HP enfeksiyonun neden olduğu kabul edilen hastalıklar şekilde görülmektedir. HP Dünya Sağlı Örgütünce (WHO) 1.derece kanserojen faktörler arasında kabul edilmiştir. Bakterinin midede varlığı endoskopik biyopsi, üre-nefes testi ve kan ve dışkıda antikor ve antijen aranması gibi testlerle gösterilebilir. Midede HP varlığı saptanan hastalarda bazı özel ilaç rejimleri kullanılarak bakteri mideden temizlenir. Bu tedavinin etkinliği %80-85 civarındadır.

Aspirin ve antiromatizmal ilaçlar :Bu tür ilaçlar mide mukozasındaki koruyucu mekanizmaların zayıflamasına yol açmak suretiyle mukozanın asit ve diğer saldırgan faktörlere karşı hassasiyetini artırırak gastrit oluştururlar. Oluşan gastrit hiçbir belirti vermeden sezsiz geçirilebileceği gibi kronik formda ve ülser / kanama gibi komplikasyonların oluşumu ile birlikte de seyredebilir.



BELİRTİLER

Gastritin belirtileri akut veya kronik oluşuna göre değişir. Akut gastritte karnın üst kısmında ağrı, gaz, geğirme, yanma, ekşime,bulantı ve kusma gibi bulgular görülürken kronik gastritte ağrı daha az belirgin olup yemek sonrasında şişkinlik ve dolgunluk hissi, erken doyma, bulantı hissi, geğirme, iştahsızlık ve ağızda kötü tat gibi dispeptik yakınmalar daha sık görülür. Kronik gastritte ağrı belirginleştiğinde gastrit zemininde ülser veya başka hastalıkların gelişmiş olabileceği düşünülür. Aspirin ve antiromatizmal ilaçların kullanımı sonrasında oluşan akut gastritte gizli veya aşikar kanama oluşabilir.


Gastritin tedavisi var mı?
Eğer suçlu bir bakteri ise veya bir ilaçsa ona göre tedavi belirlenir. Mide koruyucu ve asit azaltıcı ilaçlar verilir. Neden ilaç ve alkolse bunlar kesilir. Bakteriden kaynaklanıyorsa temizlenmesi için ilaç tedavisi yapılabilir. Mide derisi hasarlı olduğu için mide kendi ürettiği asitten daha çok etkilenir ve hastanın şikâyetleri de artar. Bunun için midenin asidi azaltılmalıdır. Diyet yapılmalı. Hastaya yasaklanan besinler ve içecekler söylenir. Bakteriye bağlı gastritlerde mevcutsa bakteriyi temizleme tedavisi antibiyotiklerle yapılır. Her baktreriye bağlı gastritte mikrop tedavisi şart değil.


Bu bakterinin görülme sıklığı nedir?
Yaklaşık olarak 100 kişiden 80'inde bu bakteri vardır. Yurtdışında bu oran özellikle Avrupa'da yüzde 50'ler civarındadır.


Bu bakteri nasıl bulaşıyor?
Bulaşma ağız yoluyla yiyecek ve içeceklerle olmaktadır. Hijyen oldukça önemlidir.


Gastritin tedavisi ne kadar sürer?
Eğer gastrit mikroba bağlıysa bir-iki haftalık antibiyotik tedavisiyle mikrop ortadan kaldırılabilir. Daha sonra hastaya yine mide koruyucu ilaçlar verilir. Gastrite bağlı şikâyetler bazen tamamen geçmeyebilir. İlaçlara ve alkole bağlı gastritlerde bunlar kesildiği zaman hasta rahatlamaya başlar. Normalde midenin onarım gücü vardır. İlaçlar iyileşmeyi hızlandırır.

Gastrit- mide ekşime yanma ağrısı

Hastaların genel olarak midede ekşime, yanma ve ağrı şikayetleri ile tarif ettikleri gastrit, mide iltihabı ile eş anlamlı kullanılan bir terimdir. Gastrit, midenin en iç tabakasında teşkil eden mide mukozasının iltihabi bir reaksiyonudur. Mide mukozasında çok zaman bölgesel veya yaygın bir kızarıklık şeklinde görülür. Çok sık rastlanılan gastritin kadın ve erkeklerde görülme oranı hemen hemen eşittir.


Nedenleri nelerdir ?

Çok çeşitli nedenler sonucu ortaya çıkan gastrit, beslenme alışkanlıkları da dahil olmak üzere alkol, sigara, çeşitli ilaçlar, vs.. etkenlerle ortaya çıktığı gibi Helicobakter Pylori adı verilen bakteri ve stres sonucu da ortaya çıkmaktadır. Alkol ve kötü beslenme alışkanlıkları direkt olarak mide mukozasını tahriş ederek gastrite neden olabilir. Stres ve nikotin de mide siniri olan Vagus'un uyarılması sonucu fazla asit salgılanmasıyla gastrite neden olur.Son yıllarda ise gastrit ve mide ülserinin nedeni olduğu iddia edilen Helicobakter Pylori adı verilen bir bakteri tesbit edilmiştir. Gastrit şikayeti olan hastaların % 60'ında bu bakteri tespit edilmiştir.

Gastrit tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Teşhisinde mide röntgeninin pratik bir değeri yoktur. Gastroskopi ile kesin teşhis konur